İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP’nin adalet ve demokrasi talep eden herkesin ortak sesi, ortak nefesi, ortak iradesi olduğunu dile getiren Dr. Şevkin, “Bu mücadele sadece Ekrem İmamoğlu’nun, sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin mücadelesi değildir; bu mücadele 86 milyonun geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Sandıkta yenemediğini yargı eliyle yürütülen siyasi kumpaslarla bertaraf etmenin adı net olarak halk iradesine darbedir. Ülkemizin bir sonraki Cumhurbaşkanına engel olmak üzere devreye girenler kendi ikballeri için ülkeyi ataşe atanlardır” diye konuştu
“60 MİLYONDAN FAZLA İNSAN AÇLIK İÇERİSİNDE YAŞIYOR”
Ekonomistlere göre Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanarak millî iradeye yapılan darbenin ülkeye maliyetinin 26 milyar dolar olduğunu belirten Dr. Şevkin, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
-Bu para yalnızca Merkez Bankasının rezerv satışıyla meydana gelen kayıptır. Borsadan kaynaklı kayıpsa 2 trilyon TL’dir. Ülkeyi her geçen gün fakirleştirdiğiniz yetmiyormuş gibi, dünya ülkeleri sıralamasında da üçüncü dünya ülkesi hâline getirdiniz. Bu 26 milyar dolar her bir emekliye 62 bin TL ikramiye olabilirdi. Siz burada sanki emekliye ulufe dağıtır gibi bin lira veriyorsunuz; alın o bin liranızı, alın o bin liranızı diyoruz.
-Bayram geldi, emekli torunlarına elini öptüremeyecek, harçlık veremeyecek durumda. Âdeta onları dilenci yerine koydunuz, vebali sizin boynunuzadır. Ev kirasını ödeyemeyen, faturalarını yatıramayan, evine et alamayan emeklinin ahı sizi bir gün devirecek.
-60 milyondan fazla insan açlık içerisinde yaşıyor bu ülkede. İktidara yakın küçük bir azınlık kur korumalı mevduat, faiz, döviz, borsa ve size yakın olduğu için her türlü ayrıcalıklardan faydalanmakta, bir kısım ise patlayan icra dosyalarıyla boğuşurken öte yandan borç batağı içerisinde kredi kartlarıyla geçinmeye çalışıyor. Şimdi de sadaka verir gibi bayram ikramiyesinin 4 bin liraya yükseltilmesini tartışıyoruz; komedi gibi. Emeklilerimiz için en az asgari ücret kadar bayram ikramiyesi verilmesi, maaşlarının da insanca yaşam koşullarını sağlayacak hâle getirilmesini bekliyoruz.
“23 YILLIK İKTİDARLARINDA GENÇLERLE EMPATİ KURMADILAR”
-Günlerdir milyonlar sokakta, gençler yine ses yükseltiyorlar. 23 yıllık iktidarınızda bir gün bile bu gençlerle empati kurmadınız. Ne demek istiyor bu gençler, niye sokaklara dökülüyorlar, ne yaşıyorlar hiç ilgilenmediniz. Baktığınızda size rant alanı yaratmak dışında hiçbir şeyle uğraşmadığınız görülüyor maalesef. Tam 12 yıl önce yaşanmış olan, Gezi Parkı’nda ağaçlara sahip çıkmakta olan gençleri maalesef ne hâline getirdiniz?
-Gezi’den 12 yıl sonra bu insanları cezaevine gönderiyorsunuz. Anlamak istemiyorsunuz gençleri, onların sorunlarını dinlemiyorsunuz. Bakın, 5 yıl içerisinde 800 binin üzerinde genç üniversiteyi kazandığı hâlde gidemiyor. Bu, sizi rahatsız etmiyor mu? Gençlerin bu ülkeden umudunu kaybetmiş olması, başka ülkelere gitmek istemesi sizin umudunuzu kaybettirmiyor mu bu ülkede, bundan hiç rahatsızlık duymuyor musunuz?
-Bütün bunlar sürüp giderken siz ne yaptınız? “Birkaç ağaç” dediniz Gezi olaylarına. Şu anda geldiğimiz noktada ülkemiz kara, yağmura hasret kalmış; bunun nedenini düşündünüz mü acaba? Bunun nedeni, vahşi madenciliğiniz sayesinde meraları, sulak alanları, ağaç alanlarını yok ettiniz, Gezi’nin sesini duymadınız, duymak istemediniz. Buraları rant alanına çevirdiğiniz yetmiyormuş gibi, maalesef demokrasiyi de kurak alana çevirdiniz, hukukun üstünlüğünü de kurak alanlara çevirdiniz. Yine ne demek istediğimizi anlamıyorsunuz.
-Çıkarın artık kafanızı kumdan. Ben bütün iktidar ortaklarına sesleniyorum: Ülkeyi tek adamın hırslarına feda etmeyin. Unutmayın, kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! Zulümle âbâd olunamayacağını unutmamamız gerekiyor.
