Aman dikkat: Tedavi edilemeyen diyabet sessizce ilerliyor!

Dünya genelinde milyonlarca insanın mücadele ettiği diyabet, yalnızca yüksek kan şekeriyle sınırlı kalmayıp, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Son yıllarda, diyabetin inme ve körlük gibi ölümcül sonuçlar doğurabileceği konusunda sağlık uzmanları uyarılarda bulunuyor.

Endokrinoloji Uzmanı Dr. Ümit Çınkır, diyabetin kontrolsüz seyrinin yaşam kalitesini büyük ölçüde düşürdüğünü vurguladı.

Çınkır, diyabetin, göz sağlığını doğrudan etkileyerek görme kaybına yol açabileceğini aktararak, “Diyabetik retinopati, tedavi edilmemiş diyabetin en yaygın göz komplikasyonudur. Yüksek kan şekeri, gözdeki küçük damarları zayıflatıp tıkayarak kanamaya neden olur. Erken aşamalarda belirgin bir semptom göstermese de, zamanla bulanık görme, gece görme zorluğu ve görme kaybı gibi sorunlar ortaya çıkabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Diyabet hastalarının yılda en az bir kez göz muayenesinden geçmesi gerektiğine dikkati çeken Çınkır, erken teşhisle diyabetik retinopati ve diğer göz komplikasyonlarının kontrol altına alınabileceğini vurguladı.

Çınkır, diyabetin damarları etkileyerek arterlerin sertleşmesine ve daralmasına yol açabileceğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

“Bu durum, kanın beyne ulaşmasını zorlaştırarak inme riskini artırır. Ayrıca yüksek kan şekeri, yüksek tansiyon ve kolesterol de inme riskini artıran faktörlerdendir. Diyabetik hastalarda kan pıhtılaşma oranı arttığından, beyin damarlarında tıkanmalar görülebilir. Yapılan araştırmalar, diyabetli bireylerin inme geçirme olasılığının, diyabeti olmayanlara göre üç kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Özellikle tip 2 diyabet hastalarında bu risk daha yüksektir.”

Diyabetin inme ve körlük gibi komplikasyonlara yol açmasını engellemenin en etkili yolunun erken teşhis olduğuna işaret eden Çınkır, diyabet riski taşıyan bireylerin yıllık kontrolleri aksatmamasının ve belirtiler ortaya çıktığında doktora başvurulmasının önemli olduğunun altını çizdi. 

Çınkır, “Erken tedavi, bu komplikasyonların önlenmesinde büyük rol oynar. Diyabetin önlenmesi için sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri önemli. Düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ve sigara ile alkolün sınırlanması, diyabetin kontrol altına alınmasını sağlar. Ayrıca aşırı kilolu bireylerin kilo vermesi, diyabetin gelişmesini engelleyebilir veya mevcut diyabetin ilerlemesini yavaşlatabilir. Tedavi edilmeyen diyabet, yalnızca yüksek kan şekeri ile kalmaz, aynı zamanda inme ve körlük gibi hayati komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle diyabet hastalarının düzenli kontrolleri aksatmamaları, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeleri ve doktorlarının önerilerine uymaları çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Related Posts

Uzmanı açıkladı: Sıcaklıklardaki 10 derecelik artış uyku kalitesini yüzde 20 düşürüyor

Uzmanı açıkladı: Sıcaklıklardaki 10 derecelik artış uyku kalitesini yüzde 20 düşürüyor

Prof. Osman Müftüoğlu: Beş ‘mental sis’ belirtisinden üçü sizde varsa dikkatli olun!

Prof. Osman Müftüoğlu: Beş ‘mental sis’ belirtisinden üçü sizde varsa dikkatli olun!

Kavunun dışı sarı ama içi tehlike saçıyor: Bu belirtiler varsa sakın yemeyin

Yaz aylarının vazgeçilmezi kavun, bazı durumlarda sağlığınızı ciddi şekilde tehdit edebilir. Uzmanlar, görünüşte “iyi” olan bazı kavunların zehirli olabileceği konusunda uyarıyor. İşte dikkat etmeniz gereken 5 belirti…

Güneş ışınlarına karşı doğal koruma: Bol sebze ve meyve tüketin

Prof. Dr. Pınar Sökülmez Kaya yaz aylarında risk grubundaki bireylerin beslenmelerine dikkat etmesi gerektiğini ifade etti. Vücudu korumanın en doğal yolunun antioksidan açısından zengin meyve ve sebzeler olduğunu belirtti.

Sosyal Medya da Sosyal Fobiyi Destekliyor!

Sosyal medya sosyal fobiyi destekliyor. Uzmanlar, sosyal fobinin genellikle çocukluk dönemlerinde başladığını belirterek uyarılarda bulundu. 

Aile Hekimliği yönetmeliği Resmi Gazete’de

Düzenleme ile hasta takibine esas olan altı aylık süre, daha sık izlenmesi gereken gruplar hariç olmak üzere, bir yıla çıkartıldı. Aile hekiminin hizmet verdiği nüfus yapısı değerlendirme kriterleri arasında yerini alırken; akılcı ilaç kullanımının teşviki ve kronik hastalık taramalarını artırmaya yönelik de önemli adımlar atıldı.